
Bir İsviçre firmasında çalışmanın en güzel yanı sanırım yılda birkaç kez İsviçre’ye gelme fırsatı yakalamak. Bu İsviçre’ye üçüncü, Lozan’a ise ilk gelişim. Çoğu insanın sıkıcı bulduğu İsviçre’yi ben seviyorum. Düzenli, temiz, kuralları olan, saygılı insanları barındıran, insanın kendini güvende hissettiği bir yer.
Lozan, İsviçre’nin güneyinde, Cenevre gölü kıyısında yer alıyor. Fransızca konuşulan bir bölge. Buraya ulaşmak için Cenevre’ye uçup daha sonra trene atlayabilirsiniz. Yolculuk çok keyifli.
Şehir küçük olmasına rağmen toplu taşıma oldukça iyi. 2 tane metro hattı var. Metro veya otobüsleri kullanmak için bilet almanız zorunlu değil fakat rastgele yapılan kontrollere denk gelirseniz ceza ödeme ihtimaliniz var.
Toplantı sonrası Lozan’ı gezebilmek için sadece 1 gün ayırabildim, çok fazla tavsiye veremeyeceğim ama söylemek istediğim bazı şeyler var.
- Olur da bir gün Lozan’a gelirseniz Olimpiyat Müzesi’ni gezmeyi ihmal etmeyin sakın.. Olimpiyatların tarihçesi ve geçmişten günümüze ait olimpiyat oyunlarının eşyalarının sergilendiği bu müzede olimpiyat ruhunu hissetmemeniz mümkün değil. İnanılmaz güzel bir koleksiyon mevcut. Üstelik müthiş bir göl manzarası da var.
- Müzeden çıktıktan sonra göl kenarındaki Oucy bölgesinde dolaşın. Parkları, şatosu, cafeleri ve göl kenarındaki yürüyüş yolu ile insanın ruhunu dinlendiriyor adeta. (Buraya ulaşmak için metronun Oucy durağında inebilirsiniz.)
- Lozan katedralinin içini göremesem de buraya çıkan merdivenler ve bu bölge çok keyifli. Mutlaka uğrayın.
- Gezilebilecek diğer müzeler: The collection de L’Art Brut, Musée Historique de Lausanne
- Alışveriş caddesi: Rue de BourgSon olarak İsviçre para birimi Frank. Euro da kullanabiliyorsunuz fakat size para üstü olarak Frank veriyorlar. Lozan da oldukça pahalı bir şehir.
Ve Lozan lezzet durakları için takipte kalın 🙂