
Lozan’daki toplantılardan sonra geriye gezmek için sadece 1 günümüz kaldı dönüş öncesi. Bu defa rotamızı tripadvisor sayesinde keşfettiğimiz mekanlar belirledi.
“Lozan’a gelmişken” in 2. bölümünde çok beğendiğimiz lezzet duraklarından bahsedeceğim.
Coccinelle Café
Güne burada başladık kahvaltıyla. Çok özel bir menüsü yok fakat sandviç ve kuruvasanlar çok lezzetli. Kahvelerine de bayıldık.
Atmosferi de pek sıcak..
Lokasyonu çok merkezi, Place de la Louve’a çok yakın, metronun Lausanne-Flon durağında inip yürüyebilirsiniz.
http://www.coccinelle-cafe.ch/
Creperie D’oucy
İsviçre’de de, tıpkı Fransa’da olduğu gibi, krepleri hem tatlı hem tuzlu seçenekleriyle görebilirsiniz. Bizdeki gibi sadece kahvaltılık değil, öğlen veya akşam yemeğinde de yeniliyor. Creperie D’oucy ise bol seçenekli menüsü ve lezzetli krepleriyle beni benden aldı. Baksanıza, bir de dantel gibi görünmüyor mu ? Çok zarif 🙂 Port bölgesinde göl kenarında yürüyüş yaptıktan sonra mutlaka burada bir krep yiyin derim. Oucy metro durağına çok yakın.
http://www.ouchycrep.ch/fr
Le Barbare
Şehirdeki en iyi sıcak çikolata buradaymış, öyle tavsiye ettiler. Katedralin ordaki merdivenlerden aşağı inerken hemen sağda kalıyor. Sıcak çikolatası yoğun ve puding kıvamında.
Blackbird Coffee&Breakfast Club
Lozan’daki son günüm, öğleden sonra uçağım var ve Lozan en yakın havaalanının bulunduğu Cenevre’ye trenle 1 saat uzaklıkta. Yine dekahvaltıyı geçiştirme taraftarı değilim, ille de o uzaktan uzağa beğendiğim Blackbird’de kahvaltı yapacağım. Metroya atlıyorum, Blackbird Bessieres durağının hemen yanında. İngilizce menü yok ama çalışanlar büyük bir sabırla tüm omlet çeşitlerinin içeriğini sayıyorlar 🙂 İnanılmaz güzel çeşitler var!
Le Chalet Suisse
Huyumdur, en sevdiğimi hep en sona saklar ve bitirişi onunla yaparım 🙂
Bu tatlı mı tatlı dağ evi konseptli restoran bir fondücü. Bizde daha çok çikolatanın eritilmesi ile yapılan ve tatlı olarak tüketilen fondü İsviçre’de eritilmiş peynir ile yapılan geleneksel bir ana yemek. Tam bir kış yemeği, sıcacık. Altında minik bir ısıtıcı ile servis ediliyor ve uzun bir çatalın ucuna takılan ekmeklerin bandırılması suretiyle afiyetle yeniliyor.
Mantarlı, soğanlı gibi birçok çeşit var menüde ama ilk kez deneyeceğimizden ağır olur mu olmaz mı emin olamıyoruz ve klasik fondü sipariş ediyoruz birer kadeh şarap ile birlikte.
Akşam yemeği olarak peynir ekmek yiyip bu kadar kabarık bir hesap ödediğim hiç olmamıştı 🙂 Şaka bir yana Lozan’da belki de fondünün en güzeli bu tatlış restorandadır, kim bilir.
http://www.chaletsuisse.ch/
Lozan genel olarak yeme içme açısından oldukça pahalı bir şehir. Güzel birşeyler yemek isterseniz her bir öğün için hemen hemen 20 Euro’yu gözden çıkartmalısınız.
Siz Lozan’a gittiyseniz neler yediniz?
Nefis bir program gibi görünüyor. Tabi bu rotayı yazın gezmek daha iyi olur sanırım.
Seneye geniş kapsamlı bir Avrupa turu düşünüyorum. Kısa konaklamalı, hızlı bir tur.
Okurken bile yoruldum, maaşallah size 🙂
Evet bayağı yorucu ama çok keyifli 🙂
Evet hava güzelken daha güzel olur sanırım. Soğuk ve yağmurlu olduğunda biraz sıkıntı oluyor gezmek. Ama yazın da insanın canı deniz tatili çekiyor.
Belki de en iyisi ilkbahar dönemi..
Değil 6 günde 7 Avrupa ülkesi, o gittiğiniz şehirlerin içerisinden tek bir tanesini bile hakkını vererek gezemezsiniz.
Ljubljna için demişsiniz ki, 'Bu şirin ve sıcacık kenti gezmek için 3-4 saat yeterli olacaktır.' Tabii buna gezme denirse.
Hakkını vererek gezmekten kastınız bir şehre bir hafta ayırmaksa, bu yazıda bahsettigim tur için bir aydan fazla zamana ihtiyacım olurdu ki çalışan bir insan için ne yazık ki çok zor. Evet keske daha çok kalıp sindire sindire o sehri yasayabilsek. Şimdilik kısa kısa vakit ayırıp daha sonra beğendiğimiz şehirlere tekrar gitmeyi planlıyoruz. Herkesin de seyahat tercihleri farklıdır zaten.
oldukça leziz görünüyor