Ah Roma! Keşke arayı bu kadar açmasaydık! İlk gelişimden bu yana tam 7 sene geçmiş. Benim ilk göz ağrımdır kendisi, ilk yurt dışına çıkışım ve geldiğim ilk şehir. Ne de güzel bir yerden başlamışım gezmeye.
7 sene sonra 4 günlük bir iş gezisinin Roma için asla yetmeyeceğini düşünerek üzerine 3 gün de ben koymaya karar verdim. Hemen airbnb’den kalacak yerimi ayarladım. Bu defa farklı bir tatta seyahat olacağı ta başından belliydi. Tek başıma ilk seyahatim olacaktı! İşin enteresan tarafı hiç plan yapmadım, gezilecek yerler listesi çıkartmadım. Bu defa akışına bırakmaya karar verdim ve cesaretimi, heyecanımı valizime atarak yola çıktım.
7 sene sonra 4 günlük bir iş gezisinin Roma için asla yetmeyeceğini düşünerek üzerine 3 gün de ben koymaya karar verdim. Hemen airbnb’den kalacak yerimi ayarladım. Bu defa farklı bir tatta seyahat olacağı ta başından belliydi. Tek başıma ilk seyahatim olacaktı! İşin enteresan tarafı hiç plan yapmadım, gezilecek yerler listesi çıkartmadım. Bu defa akışına bırakmaya karar verdim ve cesaretimi, heyecanımı valizime atarak yola çıktım.
İlk 4 gün toplantılar ve arta kalan zamanlarda turistik yerleri gezerek geçti. Bir de akşam yemeklerinde bazı güzel restaurantlarda İtalyan yemekleri yiyerek.
Roma’ya indiğimiz gün ilk aktivitemiz Via Appia Antica’da yer alan gladyatör okulunda gerçek bir gladyatör eğitimi almak oldu. Girişte antik Roma dönemindeki gladyatörlerin giydiği giysiler, kullandığı kılıçlar ve daha birçoğunun sergilendiği minik bir müze bulunuyor. Önce burada antik Roma dönemi tarihi, gladyatörlerin hayatları, savaş ve kılıç kullanma tekniklerini öğreniyoruz. Daha sonra antreman alanına çıkıp gladyatör kostümü giyiyoruz ve öğrendiğimiz teorik bilgileri pratiğe döküyoruz ve eğitim sertifikası almaya hak kazanıyoruz 🙂
Gladyatör eğitimi sonrası elimize haritayı alıp dolaşmaya başlıyoruz.
Via Del Corso’ya çok yakın bir bölgedeyiz. Roma’nın simgelerinden olan Fontana Di Trevi‘yi işaretleyip o tarafa yürümeye başlıyoruz. Bundan 7 yıl önce Roma’ya ilk geldiğimde kocaman bir meydanda olduğunu düşlemiştim bu çeşmenin. Oysa hiç de öyle değil, sokak arasında minicik bir meydanda yer alıyor. Etrafı her daim kalabalık, fotoğraf çekmek için birbirinin önüne geçen turistlerle dolu. Aman burada çantanıza dikkat edin! Öylesine ihtişamlı ve heybetli ki… Hele ki tadilat döneminden sonra daha beyaz ve parlak olduğundan mıdır nedir iyice göz alıcı göründü gözüme.
Bu defa sol omzumun üzerinden bir 5 kuruş fırlattım çeşmeye 🙂
Bu civarda güzel dondurma yiyebileceğiniz mekanlar keşfedebilirsiniz.
Daha sonraki durağımız yine her daim kalabalık olan İspanyol Merdivenleri. (Piazza Di Spagna’da yer alan İspanyol merdivenlerine metro ile kolayca ulaşabilirsiniz.)
İnsan Roma sokaklarında yürürken tok olsa bile acıkıyor!
Öğlen vakti oldukça kalabalık olan ve insanların kuyrukta beklediği minik bir mekana rastlıyoruz.
Yurt dışındayken çoğu zaman olduğu gibi yine “kuyruk varsa iyidir” düşüncem ağır basıyor ve içeri giriyoruz. (Bottega Rocchi. Adres: Via del Caravita, 9,00186 Roma)
Bu kalabalığın turistlerden değil de civardaki binalarda çalışan İtalyanlardan oluştuğunu anlayınca iyice memnun oluyorum. Demek ki doğru bir seçim. Siparişimizi kasaya verip ödemeyi yaptıktan sonra zor zanaat bir masa bulup oturuyoruz. Servis ücreti almadıkları için fiyatlar gerçekten uygun. Masanıza kendi servisinizi kendiniz açıyorsunuz ve siparişiniz hazır olduğunda yine kendiniz getiriyorsunuz.
5-6 €’ya şahane bir pizza yiyebilirsiniz. Ve de bize günün yemeği olan domates soslu gnocchi ikram ediyorlar.
Tadı muazzam!
Tadı muazzam!
Mekandan çıktıktan sonra hemen yakınındaki Sant’Ignazio kilisesine girmeden önce sıradan bir kilise olduğunu düşünüyorum fakat girdikten sonra yanıldığımı anlıyorum. İnanılmaz bir barok mimariye sahip. Bütün heykelleri tek tek incelemek, derinlik katılarak çizilmiş resimlerle dolu tavanına daha yakından bakmak istiyorum. Pantheon‘a çok yakın, görmeden geçmeyin derim.
Kiliseden çıktıktan sonra Via Del Corso‘da biraz dolaşıyoruz vegünümüz L’Archeologia‘daki akşam yemeğimiz ile son buluyor.