Yazının 1. bölümü için buraya, 2. bölümü için buraya tıklayınız.

3. günümüzü plaj ve Dubai Mall’a ayırdık. Öncelikle kahvaltı yapmak üzere JBR (Jumeirah Beach Resort) Walk ‘a gittik. Burası da yine yol boyu yemek yiyip takılabileceğiniz, dostlarınızla sohbet edebileceğiniz cafe ve restoranlarla dolu. Zaten Dubai’de böyle yerler çok. Sanki insanlar sürekli tatilde gibi, stressiz ve rahat yaşıyorlar. Ya da belki de ben tatilde olduğum için böyle bir izlenim edindim. 
Burada Lübnan mutfağından lezzetler sunan Zaatar W Zait  isimli cafede kahvaltımızı yaptık. Bizim bildiğimiz lahmacunu “lahme bi ajin” olarak menülerine koymuşlar:) Baharatlı yuvarlak patatesleri de gayet lezzetliydi.
Zaatar W Zait’te kahvaltı, JBR Walk
Jumeirah Beach

 

Kahvaltıdan sonra biraz güneşlenip deniz sezonunu açmak üzere marina bölgesine yakın olan Jumeirah Beach’e gittik. Sheraton Beach Resort’un hemen yanında yer alan plajdan herhangi bir  herhangi bir ücret ödemeden faydalanabilirsiniz. Zaten burası halk plajı gibi, şemsiyesini kapan gelmiş. Şemsiye veya şezlong kiralamak için bir yer göremedim,sanırım sizin getirmeniz gerekiyor. Buranın denizi ve plajı kesinlikle Atlantis The Palm Otel’inkinden daha güzel. Kumu da daha yumuşak. Gökdelen manzaralarına karşı denize girmek bana biraz tezat gelse de hoşuma gitmedi değil 🙂 Yalnız deniz suyu inanılmaz tuzlu, bugüne kadar hiç böyle bir tuz oranı görmemiştim. Sakın sakın suyun altında gözlerinizi açmayın 🙂

 
Dubai Mall

Plaj keyfinden sonra duşumuzu alıp metroya binerek Dubai Mall’a gittik. Metroya girişte gideceğiniz durağa göre para ödeyip bilet alıyorsunuz. Sakın ola ki yanılıp bu bileti çıkmadan önce atmayın çünkü metrodan indikten sonra turnikelerden geçebilmeniz için biletinizi tekrar okutmanız gerekiyor. Metro ile ilgili dikkatimi çeken bir diğer ayrıntı da “business class” ve kadınlar için ayrı kabinlerin bulunması.Dubai Mall, Dubai’nin en büyük alışveriş merkezi. Ayrıca dünyanın da en büyük alışveriş merkezleri arasında yer alıyor ki, içerisinde 1200 adet mağaza ve 150’den fazla yiyecek içecek mekanı bulunuyormuş! Biz buraya 7 saatimizi ayırmamıza rağmen bitiremedik. Zaten tüm günümüzü ayırsak bile bitirebileceğimizi zannetmiyorum.

 
Bun, PappaRoti

 

Kahve molamızı PappaRoti’de verdik. PappaRoti, 2003 yılında Malezya’da kurulan bir cafe zinciri. Dubai Mall’un en üst katında yer alıyor. Kahvelerin yanında “bun” denilen kek-kurabiye karışımı bir yiyecek getiriyorlar ki mutlaka denemenizi tavsiye ederim. Dışı kurabiyemsi bir çıtırlıkla, içi ise kekimsi bir yumuşaklıkta tereyağlı bir yiyecek. Aslında bir nevi hafif şekerli ekmek gibi. Amerika ve Kanada’da oldukça yaygınmış, keşke Türkiye’de de olsa. Kahve ile çok güzel bir ikili olmuş. Dubai Mall’da mağazalar çeşit çeşit, Türkiye’de bulunmayan bir çok marka var. Uygun fiyatları ve tarzı ile özellikle Forever 21‘e bayıldım. BCBG Max Azria’da da % 90’lara kadar varan indirim vardı. Elbiseler, ayakkabılar, çantalar çeşit çeşit. Ama açıkçası “vergisiz alışveriş” denilen cinsten fiyatlarla karşılaştığımı söyleyemeyeceğim. Türkiye’de olan mağazalarla karşılaştırdığımda bana pek bir fark yok gibi geldi. Ocak-Şubat aylarında Shopping Fest oluyormuş, sanırım alışveriş için en iyi zaman. Dubai’ye alışveriş amacıyla geldiyseniz buraya tam gününüzü ayırmanızı tavsiye ederim. Alışveriş merkezi içerisinde lüks ayakkabı mağazalarının olduğu ayrı bir bölüm var ki bayıldım!!

 
Dubai Mall      
El Chico, JBR Walk

Dubai Mall’da 7 saatlik alışveriş turumuzdan sonra akşam yemeğimizi yemek üzere yine JBR Walk’ a gittik. Bu defa bir meksikan restoranı olan El Chico’yu tercih ettik. Malum, Dubai’nin kendi mutfağı pek olmadığı için her defasında farklı dünya mutfaklarını denemeye çalıştık 🙂 Ben beef burritos sipariş ettim. Gayet lezzetliydi.Yine çalışanlar gelip yemekleri beğenip beğenmediğimizi, herşeyin yolunda olup olmadığını sordular. İlgiden  memnun kaldık. JBR Walk, akşamları cıvıl cıvıl, çok hareketli. Dubai’de yaşıyor olsaydım eminim kendimi her daim tatilde hissederdim. O denli, hareketli, huzurlu bir yer. Üstelik hem turist olarak hem çalışan olarak çok fazla yabancı olduğu için insan kendini hiç de yabancı hissetmiyor.JBR Walk’da biraz dolaştıktan sonra kendimizi yorgun argın eve attık ve balkonda marina manzarasına karşı kahvelerimizi yudumladık. 


 

4. gün ne yazık ki dönüş vakti geldi çattı. Kahvaltıdan sonra arabayla havaalanına doğru yola çıktık. Öncelikle benzin almamız gerekiyordu ancak benzin istasyonları çok az olduğu için yolumuzu değiştirip bayağı yol aldık. İlk başta petrol zengini olan böyle bir ülkede bu kadar az benzin istasyonu olmasını anlayamamıştım ama sonradan öğrendim ki devlet benzinden fazla kar edilmesine izin vermiyormuş. Eh böyle olunca benzin istasyonları da çok az tabi ki. Yollar çok geniş ve bütün şeritler de son model arabalarla dolu. Havaalanında check in için yaklaşık yarım saat bekledim. Yine uzun uzun kuyruklar vardı. Sonra hemen duty free ‘ye koştum ve 2 saatimi geçirdim 🙂 Siz de alışverişi seviyorsanız burada hiç sıkılmadan vaktinizi geçirebilirsiniz.Hediye olarak duty free’den hurma da alabilirsiniz. Ayrıca daha önce de bahsettiğim gibi sigara ve puro çeşitliliği çok fazla, fiyatlar da çok uygun. Elmalı, üzümlü, vişneli, vanilyalı purolar aldım 🙂

 
Dubai Duty Free

 

Böylece ihtişamlı binaları, görkemli alışveriş merkezleri, son model lüks arabaları, turkuaz mavisi denizi, palmiye ağaçları, gece ışıl ışıl oluşu ile beni büyüleyen Dubai tatilinin sonuna gelmiş oldum. Dubai’den daha fazla fotoğraf için, sevgili dostumun fotoğraf bloguna tıktık 🙂